Haberler

İklim Değişiklikleri ile Yeni Gündem Doğa Dostu Soğutma

Gezegenimizin atmosferi tıpkı bir sera gibi çalışır. Yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının neredeyse yarıya yakını yeryüzünden yansır. Atmosferimiz, sera gazı olarak da nitelendirilen karbondioksit, metan, su buharı, ozon, azot oksit vb. gazlar sayesinde yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yeryüzüne gönderir. Bir battaniye işlevi gören sera gazları sayesinde yeryüzündeki ortalama sıcaklık, insanlar, hayvanlar ve bitkilerin hayatını sürdürmesine imkân verecek bir ısı düzeyini, 15°C’yi yakalar.

Sera gazları olmasaydı, yeryüzünün ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu. Sera gazlarının bu doğal etkisi “sera gazı etkisi” olarak adlandırılır.

Atmosferdeki sera gazlarının oranı, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında artmaya başlamış, karbondioksit oranı %40’lık bir artış göstererek 280 ppm’den 394 ppm’e ulaşmıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre karbondioksit oranındaki artış öncelikle fosil yakıt kullanımından kaynaklanıyor. Kayda değer ikinci etken, başta ormansızlaşma olmak üzere arazi kullanımındaki değişimdir.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, insan faaliyetlerinin atmosferde yarattığı etkinin sonucunda küresel ortalama sıcaklıklarda artış yaşandığını ortaya koymuştur. Özellikle son yıllarda yaz mevsiminin aşırı sıcak geçtiği ve nem oranının bazı kentlerde çok yükseldiği veya düştüğünü gözlemleyebiliyoruz. Buna istinaden soğutma ve iklimlendirme teknolojilerinde hızlı gelişmeler yaşanarak doğaya uygun, daha az enerji sarfeden yöntemler ile teknolojileri birleştirmeye çalışarak çözümler üretiyoruz. Klimalar bu sistemlerin başında gelse de alerjik bünyelerin klimalı ortamlarda hastalıklarının tetiklendiği göz ardı edilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında ofis/ev çalışanlarının da sürekli maaruz kaldığı kirli havanın içeride dönmesi ve nemin azalarak burun kuruluğuna sebep olması da olumsuz faktörler arasında yer alıyor.

Şüphesiz havadaki  nem oranının insan hayatında önemli bir yeri var. Nem oranını korurken aynı zamanda daha az enerji tüketimi ile soğutma sağlayan, Avrupa ve Amerika’da alternatif soğutma sistemleri arasında desisif-evaporatif soğutma sistemlerinin Türkiye’ye göre belki de hızlı bir şekilde yaygınlaşmasının en büyük sebebi.